“Adıyla anılan ve kaliteden ödün vermeyen bir marka olmak öncelikli hedefimiz. Babamızın bizlere verdiği öğütlerden ayrılmadan işimizi en iyi şekilde yapmak ve insanların saygısını kazanmak istiyoruz.” Giresun Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Hamdi Akşen ile Türkiye’nin fındık üretimindeki hakimiyetini sürdür- mek ve daha da geliştirmek için neler yapılması gerektiğini konuştuk. Akşen’e göre öncelikle Türkiye’nin fındıkta daha da güçlü olması için planlı bir üretim büyüklüğünü yakalaması gerekiyor. Yarı mamul veya ham mamul olarak yapılan 2-2,5 milyar dolarlık ihracatın katma değerli üretim ile üç-beş katına çıkarılabileceğini belirten Akşen, bunun tek yolunun birlik olmaktan geçtiğine inanıyor. Akşen, “Devletin fındıkta katma değerli ürün üretenleri yüksek düzeyde desteklemesi ve üretim ekonomisine dayalı karma ekonomik modele geçilmesi ile fındıkta ve tarımda bugün yaşanan kaosun son bulacağına inanıyorum” diyor. Giresun Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi olarak seçilmiş olmanızdan dolayı tebrik ediyor, görevinizde başarılar dili- yoruz. Öncelikle şirketinizi tanıyalım. Ne zaman ve nasıl kuruldu? Hangi alanlarda faaliyetler yürütüyorsunuz? Tebrikleriniz ve iyi dilekleriniz için teşekkür ediyorum. Şirketimiz, 1989 yılında rahmetli Babam Hamdi Akşen tarafından kuruldu. Babam uzun yıllar Almanya’da madencilik yaptıktan sonra hem yıllardır hayali ile yaşadığı memle- ketine yatırım ve istihdam sağlamak hem de vatan aşkıyla birlikte para kazanmanın ötesinde fındık ürününe olan sevgisi nedeniyle bu işletmeyi kurdu. Firmamız halen bölgesinde iyi kaliteli Giresun fındıklarını işleyerek tüketici ile buluşturan aynı zamanda ara mamul olarak da ihracatçı ve kuru- yemişçi firmalara tedarik sağlayan bir fındık kırma fabrikası olarak Giresun’un Şirin İlçesi Keşap’ta faaliyetlerini sürdürmektedir. Sizin Almanya’da da ku- ruyemiş üzerine faaliyet yürüten bir şirketiniz var. Karar aşamasından itibaren Almanya’daki süreci anlatır mısınız? Almanya’daki işimize 2002 yılında iki kardeş olarak başladık. Hem Türkiye’deki fırsatları ve Babamın bizlere öğrettiklerini, ayrıca Almanya’da büyüyerek oradan aldığımız birikimleri ve tecrübeleri buraya aktararak mev- cut işimizi daha iyi nasıl geliştirebiliriz hedefiyle kavrulmuş iç fındık işiyle piyasaya giriş yaptık. Şuan için bütün Avrupa ülkelerinde Akşen Kuruyemiş olarak 45 çeşit kuruyemiş ile raflarda yerimizi almış bulunuyoruz ve Avrupa’nın Türk marketlerine yönelik ikinci büyük kuruyemişçisi olmanın haklı gururunu bir Türk Şirketi olarak yaşıyoruz. Hedefimiz daha fazla ürün ve özellikle katma değerli ürün gamını artırarak Avrupa ülkelerine daha fazla ihracat yapmak ve Türk ekonomisine daha fazla katkı sağlamak. Bu husus şirketimizin hedefleri açısından birinci önceliğimiz diyebilirim. Türkiye ve Almanya’da geleceğe yönelik hedefleri- niz neler? Hangi alanlarda büyümeyi planlıyorsunuz? Yeni yatırım düşünceleriniz var mı? Türkiye coğrafi konumu ile çok verimli bir tarım ülkesi bildiğiniz üzere, tarımda planlı ve üreten bir yapı ile verimliliğin artırılmasıyla birlikte Dünya insanlarının en önemli kaygısı olan gıda ihtiyacının karşılanabilmesi gibi bir potansiyele sahibiz. Bunun için öncelikle üretimin ve üretenin teşvik edilmesi lazım. Bu sağlanır ise Türkiye’nin önü çok açık diyebilirim. Avrupa Ülkelerindeki ticaretimizi gelişti- rebilme potansiyelimiz var. Bizim gibi bir Türk şirketinin, iki genç insanın neler yapabileceğini ortaya koyduk çok şükür. Bunu artırmak da mümkün ancak kaliteli ürün ve tedariğinde yaşanan sıkıntılar tica- reti ve daha fazla ticaret yapma potansiyelimize sekte vurmakta. Öncelikle üretimin teşvik edilebilir ve sürdürülebilir bir yapıya kavusturulması lazım. Tabii ki Türkiye’de çok ciddi bir iç piyasa potansiyeli var. Fındık bugün kuruyemişler içerisinde çok değerli ve Türkiye’nin yurt dışından ithalatını yapmadığı ender ürünlerden birisi ama fiyatları da çok ucuz. Bu kaderi değiştirebilmek ve fındıkta çocuklarımız için bir gelecek yaratabilmek için çok üreten bir ülke olmamız lazım. Bunu sağlayabilirsek ülke genelinde fındık tarımında çok iyi yerlere gelebiliriz. Buna mukabil bizde iyi ürün kalitesi sağlayabilirsek orta ölçekte Almanya’da sağladığımız başarı hikayesini Türkiye’ye taşımak ve adıyla istenen bir marka yaratmak istiyoruz. Almanya için ise Alman marketlerinde de ürünlerimizi pazarlayabilmeyi ve hatta katma değerli ürünler ile de bu alanda gelişebil- me hedefini yakalamayı istiyoruz. Ancak bunların hepsini istikrarlı ve orta ve uzun vadede yapma planlarımız var. Adıyla anılan ve kaliteden ödün vermeyen bir mar- ka olmak öncelikli hedefimiz diyebilirim. Yavaş ama emin adımlarla gitmeyi planlıyoruz. Babamızın bizlere verdiği öğütlerden ayrılmadan işimizi en iyi şekilde yapmak ve insanların saygısını kazanmak istiyoruz.