GİRESUN TİCARET BORSASI


ÜYE BAŞARI HİKAYELERİ

Marka Bir Firma Olma Hedefindeyiz

ERTAÇ ÖZTÜRK
KİMDİR?
23 Kasım 1983’te Giresun’da doğan Ertaç Öztürk, Bulancak Lisesi’nden mezun olduktan sonra Giresun Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünü 3. sınıfta bırakarak ticari faaliyetlerine ağırlık verme kararı aldı. Ağabeyi Cüneyt Öztürk ile birlikte 2007 yılında kurdukları Öztürk Fındık Ltd. Şti. ile ticari faaliyetlerini sürdüren Ertaç Öztürk, Nisan 2018’de gerçekleştirilen seçimlerde GTB Meclis Başkanlığına getirildi. Seyahat etmeyi ve futbol oynamayı seven Ertaç Öztürk, evli ve 2 erkek, 1 kız çocuk sahibi.

Yaklaşık 20 yıldır fındık sektörün-de faaliyet gösteren Ertaç Öztürk, 2018 yılından bu yana GTB Meclis Başkanlığı görevini yürütüyor. İç piyasaya Giresun Fındığı temininde ilk üç firma arasında yer aldıklarını belirten Ertaç Öztürk hedeflerinin entegre tesis kurarak halen 250 kişi olan istihdamı 500 kişiye çıkararak hem bölgemiz hem de ülkemizin gelişmişlik düzeyine daha fazla katkı sağlamak olduğunu anlattı. GTB Meclis Başkanı Öztürk ile fındığa dair her şeyi ve Giresun Ticaret Borsası’ndaki çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle şirketinizi tanıyalım. Ne zaman ve nasıl kuruldu? Hangi alanlarda faaliyetler yürütüyorsunuz?

Ticaret Hayatımıza şahıs firması Cüneyt ve Ertaç Öztürk kardeşler olarak 2000 yılında Bulancak ilçesinde açmış olduğumuz işyerinde fındık alım ve satımı ile başlamış olduk. 2002 yılında kömür ve gübre bayiliği alarak farklı sektörlerde iş hayatımıza yenilik katmaya da bu vesile ile başlangıç yapmış olduk. 2007 yılında Öztürk Fındık Gıda Petrol Tarım Ürünleri Turizm Nakliyat İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olarak faaliyetlerimize yeni kurmuş olduğumuz bu şirketimizin çatısı al-tında devam etme kararı aldık. 2010 yılına geldiğimizde ise inşaat sektöründe de faaliyetlerimize başlamış olduk. Şu ana kadar 86 adet daire ve 8 adet iş yerinin yapımını üstlenerek satışlarını gerçekleştirdik. Halen 48 dairelik inşaat projemiz ile beraber Ordu’da Villa kent projemiz devam etmektedir. 2013 yılına geldiğimizde maden ocağımızla beraber kum-çakıl şantiyemizi faaliyete geçirdik. Günlük üretim kapasitemiz bu tesislerimizde 1000 ton civarındadır. 2013 Yılında Giresun’da kurulacak olan 2. OSB’nin ilk temellerinin atıldığı günden itibaren 12. sırada başvuru yaparak fındık kırma ve entegre tesisi kurma arzusunda olduğumuzu tüm yetkililere bildirmemize rağmen yetkililerin 2. OSB’nin kabuklu fındık kırma sanayisine açılmayacağı ifadelerini doğru kabul ederek 2. OSB’ye çok yakın bir alana kendi fındık kırma tesisimizi kurarak faaliyet yürütmeye başladık ve fındık kırma alanında çok önemli bir misyon üstlenmeyi ve vizyonumuzun da yeni katma değerli fındık ürünlerini tüketicilere sunmak ve akabinde ihracatını geliştirmeyi hedef edindik. Geçen süreç ile birlikte 2019 yılı başı itibariyle ikinci kabuklu fındık kırma fabrikamızı ve entegre tesisimizi de açmış bulunmaktayız. Burada Doğancan Fındık markası ile üretim yapıyoruz. Bu itibarla Giresun ilinde kırım ve tedarik kapasitesinde ilk üç firma içerisindeyiz. İç fındık satışlarımız bilindik firmalardan örnek verir isek Sanset (Sağra), Pro Gıda, Noor Fındık, Poyraz ve Gürsoy firmaların-dan oluşmakta ve piyasadaki diğer tüm alıcılara da istenen şartlar dahilinde ürün hazırlığı yapılmaktadır. Bahsettiğimiz bu firmaların Giresun fındığına ihtiyacı olduğunda 1. sırada bu ürünleri biz kendilerine hazırla-maktayız. Hedefimiz olan entegre, çikolata, bisküvili ürünler, krema fabrikasını kurup, şu anda 250 kişi olan istihdamımızı 500 kişiye çıkarmayı planlıyoruz. Hem bölgemiz hem de ülkemizin gelişmişlik düzeyine daha fazla katkı sağlamak ve fındık değer zincirini artırarak yükseltmeyi hedefliyoruz.

Ticaret hayatında başarının sırrı size göre nedir? Siz başarılı olmak için hangi konulara dikkat ediyorsunuz?

Ticaret hayatında başarının sırrı bana göre risk almak, korkmadan denemek, tabiki her zaman B planı olması şartı ile. Tecrübe her ne kadar yeterli gibi gözükse de rekabet ortamında idol olabilecek kişi yada kuruluşların iyi özellikleri sizlere yol gösterici olabiliyor. Onları kendimize örnek olarak alıyoruz. Ayrıca dürüstlük ve müşteri memnuniyeti de en önem verdiğimiz değerler arasında. Bir diğer konu ise yeniliklere açık olmak.

Aslında Türkiye’nin ve bölgemizin en önemli sorunlarında birisi de girişimcilik. Herkes devlet memuru olmanın peşinde, kimse girişimci olayım bu memleketi ekonomik olarak, imalat yaparak yeni bir şeyler yaratarak nerelere götürürümün hesabını yapmıyor. Sonra herkes gelip fındıkta katma değerli ürün yaratamıyoruz diye şikâyet ediyor. Kimse bunu yapmaya hevesli olmaz ise hevesli olanında önü kesilir ise biz hiç bir zaman bir arpa boyu yol alamayız. Aslında ağabeyim Cüneyt Öztürk ile biz bunu yapmaya çalıştık. Hala da yapmanın yolunda bulunuyoruz. Bizim babamız da devlet memuru idi ama bize hep destek oldu başarılı olmak için bize cesaret verdi Allah başımızdan eksik etmesin. Onun için en önemli konu bu hususta cesaret ve girişimcilik. İyi bir planlama ile hedefine varacaksın. İnşallah bizde bu yolda iyi bir girişimci olmaya hala adayız olduk diyemiyoruz. Daha çok yolumuz olacak Allah’ın izniyle.

Firma olarak önünüze koyduğunuz hedefler nelerdir? Hangi alanlarda büyümeyi planlıyorsunuz? Bu hedeflere ulaşmak için ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?

Fındık kırma tesisimizin akabinde hedefimiz entegre bir tesis kurmak idi. Yani natürel kırdığımız fındıkları ileri seviyede işleyebileceğimiz bir tesisin kurulmasına hedefliyorduk. 2019 yılı başlarında bünyemize kattığımız bölgemizin önemli tesislerinden ve markalarından birini yani Doğancan fındık ile yolumuza devam etme yönünde bir karar aldık ve şu anda çok iyi gidiyor. Allah izin verir ise ürün çeşitliliğini ve pazar payımızı artırmayı ileri dönemlerde ihracatımızı da artırarak bölgemizde fındığa özellikle de Giresun fındığına değer katacak bir firma olma yolunda emin adımlarla ilerlemek istiyoruz. Buraların devamında katma değerli ürün üretmek en önemli hedefimiz. Çikolata sanayisinde marka bir firma olma hedefindeyiz. Fındıklı ürün gamını artırmak başlıca hedeflerimizden diyebilirim.

Giresun Ticaret Borsası ile tanışıklığınız ve yönetimine gelme sürecinizi anlatır mısınız?

Giresun Ticaret Borsası 1926 Yılında kurulmuş nerede ise bir asırlık bir kurum. Fındık ticaretine başladığımız dönemde yaptığımız fındık alım satımlarıyla ilgili olarak Ticaret Borsasına üye kaydımızı yaptırarak işlemlerimizin tescillerini gerçekleştirdik. Giresun Ticaret Borsası, Ülkemizde fındık alanında ilkleri yapmış bir borsa, bizde bu borsanın üyesi olmaktan büyük memnuniyet duymaktayız o amaçla daha iyi nasıl hizmet edebiliriz noktasında bizde görev almak istedik bu anlamda, üyelerimize daha iyi hizmet götüre-bilme adına bu göreve talipli olduk. Bu bir bayrak yarışı tabi ki, bizden önceki meclislerde görev yapanlar olduğu gibi bizden sonra da olanlar olacak. O bakımdan en iyi hizmeti yapabilmek adına üyelerimiz adına yarış içerisindeyiz aslında. Giresun’a ve Fındığa daha iyi şeyler üretebilme ve üyelerimizin ticaretini geliştirebil-me adına yapılan ve yapılacak işlerde yarışıyoruz kendi aramızda. İnşallah bu dönemde güzel işlere imza atma fırsatımız olacaktır diye düşünü-yorum. Giresun Ticaret Borsası’na kalıcı eserler bırakabilmek öncelikli hedeflerimiz arasında.

Giresun Ticaret Borsası Meclis Başkanı olarak Borsanın faaliyetlerini değerlendirir misiniz? Yeni ve genç bir yönetim olarak vizyonunuzu paylaşır mısınız?

Giresun Ticaret Borsası her dönem proje üreten bir kurum. Bizde bu dönem yeni işlere imza atma gayreti içerisindeyiz tabi ki. Giresun Ticaret Borsası yukarıda da değindiğim üzere ilkleri başarmış bir kurum. Fındık Lisanslı Deposu, Türkiye’de ve Dünya’da ilk tesis, elektromekanik bir proje, yine AB hibesinden yapılmış çok ciddi bir proje, yine devamla TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile yürütülen Fındık Ar-Ge Merkezi Projemiz var, inşaatına başlandı bir yıl sonrasında açılışı ya-pılacak kısmetse, Doğu Karadeniz’in ilk GES Projesini bizim dönemimiz-de hayata geçirdik. Üyelerimize yönelik Güneş Enerji Santrali kurma projemiz var. Fındıkçılar Sitesi kurma hazırlığımız var. Tabiki Fındık Müzesi projesinde de hızla ilerlemeye çalışıyoruz. Giresun’a fındık özelinde kalıcı eserler bırakma hedefindeyiz. Zamanımızı fındığın daha fazla kıymetlendirilmesi için harcıyoruz bu gerek ticaretimizde gerekse borsada ki çalışmalarımızda da böyle, Yine bir e-ticaret sitesi çalışmamız var, bu sitede Giresun kalite fındıklar coğrafi işaret tescili garantisi ile tüketiciye satışa sunulacak. Sitenin adı fındık çarşısı olacak ve çok yakın zamanda hizmete girecek. Tüm tüketicilerin güvenerek Giresun Kalite fındıkları satın alabilecekleri bir satış platformu. İnşallah bu sitenin e-ihracat modülünü de Dünya’ya açacağız. Giresun kalite ürünlerdeki hedefimiz büyük bunu söyleyebilirim öncelikle. Sektörümüzün tamamını Giresun kaliteli ürünlere değer katacak pozisyona getirecek el birliğiyle.

Borsanın gelecek dönemde hayata geçireceği projeler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Fındıkçılar Sitesi en önemli hedeflerimizden birisi, Fındık Müzesi, Giresun Kalite ürünlerin satışının yapılacağı fındık çarşısı e-ticaret sitesi ve Fındık Lisanslı Deposunun kapasitesinin artırılması için lobicilik faaliyetlerine devam ediyor olacağız.

Türkiye’de fındık üretimi ve ticaretine yönelik yaşanan başlıca sorunlar nelerdir? Bu sorunların aşılması için ne gibi önlemler alınması gerekir?

Türkiye’de fındık üretimi hep karma-şık bir durum olarak nitelendiriliyor. Bence bunu bilinçli olarak yapıyorlar. Türkiye’nin üretimden düşürülmesi küçük balık meselesi gibi. Üretici ne kadar güçlü olur ise ürününe o kadar sahip çıkar. Ama şu andaki özellikle Doğu Karadeniz için söylüyorum. 1 Tonların bile altında ürün elde ediyor üretici. Arazilerin bölünmesi bunun yegâne sebebi. Onun için insanların ilk önce arazilerini birleştirecek yöntem ve metotları kendileri geliştirmeleri lazım. Büyük işin maliyetleri de kendi içerisinde daha düşük oluyor. Buna ihtiyacımız var öncelik-le. Üretim büyüklüklerini rantabl ve makineli tarıma hazır hale getirmeliyiz. Fındıkta yakalanması gereken en önemli ivme bizce bu olmalı üretimi artırmalıyız. Artık bakın ürün fazlası gibi geçmiş demode laflar yok. Ne kadar çok üretirsek o kadar güçlü oluruz bence. Onun için sürdürülebilir ve maliyetleri düşürücü bir fındık üretimini planlamamız lazım. Bunun için hepimize görevler düşüyor.
Tabii ki öncelikle de Devlete. Onun için üretimini artırmayan fındık üretenlere alan bazlı gelir desteğinin kaldırılması lazım. Adam İstanbul’da, Giresun’daki fındık bahçesi için bahçenin dibine dinelmeden devletten destek alıyor. Bu böyle olmaz. En kısa zamanda bunun terk edilerek ürüne destek modeline geçilmesi lazım. Bunun içinde Ticaret borsalarının alanlarında alım satımın teşvik edilmesi lazım. Ticaretine yönelik sorunlara gelince en önemli sorun finansmana erişim sorunu. Sermaye birikimi yok maalesef Türk firmalarının. Rekabet edici hale getirmemiz lazım önce sektörü. Karşınızda büyük sermaye grupları ile adeta Türk Fındığına kıymet vermeye uğraşıyorsunuz. Adeta karşınızda bir ordu var siz tek kalmış vaziyettesiniz. Gerçi devletimiz bu konuda sağ olsun büyük destekler veriyor ama öncelikle sektörün bir araya gelmesi lazım. Rekabet edeyim derken kendi kendimizi yiyoruz aslında buna bir son vermemiz lazım. Güçlü bir Türk Fındık Sektörünün hepimize faydası var bunu tesis edebilecek önlemleri hepimiz almamız lazım. Yoksa bu piyasada yabancıların at koşturacağı bir alana hep birlikte izin vermememiz lazım. Fındık ihracatçısına sağlanan döviz kredilerinin limitlerinin artırılmasını talep ediyoruz. Fındık ihracatında rekabet gücümüzün ve potansiyelimizin artırılması için katma değerli ürün üretiminin de teşviğinin de devlet politikası haline getirilmesi lazım.

Fındığın katma değerli bir ürün olarak ticareti ve ihracatının artırılması için size göre ne gibi faaliyetler yapılmalıdır?

Türk Fındık Sektörünün artık yeni şeyler konuşması lazım. Tamda şu anda bu aşamadayız bence. Bizler şirket olarak bu anlamda yeni ürün geliştirmeyle sektöre yeni şeyler kazandırmak istiyoruz. Daha fazla istihdam ve katma değer. Birinci önceliğimiz ve vizyonumuz bu yönde. Onun için bunun bir devlet politikası haline getirilmesi lazım. Artık fındığı hammadde olarak ihraç ediyor ol-maktan kurtarmamız lazım Ülkemizi. Üreticimizin ve fındık sektörünün bu vizyonu artık yakalaması lazım ve bunun bir politika haline getirilmesi lazım. Bunun içinde teşviklerin etkin hale getirilmesi ve sektörün üzerin-deki vergi yüklerinin hafifletilmesi ve finansmana erişiminin rantabl hale getirilmesi lazım.

Türkiye’nin fındık üretimindeki hâkimiyetinin geleceğine ilişkin neler söylemek istersiniz?

Türkiye’deki üretimin daha da artırılması lazım. Daha önceden arz fazlası deniliyordu şimdi bunun bir hikâyeden ibaret olduğu görüldü. Neden derseniz dünya nüfusu da artıyor ve fındıklı ürünlere talepte bir o kadar artıyor ve fındık şu anda kendi alanında ikame edilecek ürünler içerisinde en ucuz ürün diyebilirim. Ayrıca sağlıklı bir ürün. En son araştırmalarda obeziteye olan olumlu etkileri bile kanıtlandı. Bu bizim Giresun Ticaret Borsa, Karadeniz İhracatçı Birlikleri ve TÜBİTAK MAM birlikteliğinde yapılan bir araştırma sonucunda bulundu. Kanım şudur ki Türkiye’nin üretimini artırması inanın diğer ülkelerin üretimden vazgeçmesine yol açacaktır. Buna ilişkin politikalar üretmemiz lazım. Dünya da fındık ancak Türkiye’de olur. Bu da Allar vergisi bir şey.

Rakip ülkelerin üretim alanlarını artırmaya yönelik çalışmaları bir tehdit oluşturuyor mu?

Rakip ülkeler demeyelim artık. Fındık üreten ülkeler diyebiliriz. Bu da bir politika bence. Çünkü Türkiye’nin karşısına hep bu ülkelerin üretimi örnek gösteriliyor. Ama biz biliyoruz ki artık bu ülkelerde sürdürülebilir bir fındık tarımı yok denecek kadar azalmakta. Ancak Amerika da sürdürülebilir ve istikrarlı bir fındık tarımı gerçekleştirilmekte ama onlarda da çeşitli zararlı böceklerden dolayı istenen kalite yakalanamıyor. Türk Fındığı çok kaliteli bir ürün ve istikrarla büyümesi sağlanması için sektörün tüm kesimleri üzerine düşen görev bi layıkıyla yerine getirmeli.

Eklemek istedikleriniz?

Çok teşekkür ediyorum. Güzel bir röportaj oldu. Tüm fındık sektörüne bol ve bereketli kazançlar diliyorum. Fındık Dergimizin sektörün sesi soluğu olmasını ve uzun yıllar yayın hayatında bizlere yol gösterici olmasını temenni ediyorum.

ALBÜM SAYFALARI