Giresun Ticaret Borsasi - Başkan Duyuru Oku

FINDIKTA MARKALAŞMA İÇİN DEVLET DESTEĞİ ŞART.

Hamza BÖLÜK

Sevgili Fındık Dergisi Dostları, Sizlerle bir sayıda daha olmanın haklı gururunu ve mutluluğunu yaşarken sektörümüzün tüm paydaşlarına selam ve saygılarımı sunuyorum.

Bu dönemde yeni fındık sezonuna hızlı bir geçiş sağladık, üretim bölgelerimizin bir kısmında maalesef hiç de arzu etmediğimiz ve son yıllarda hepimizi ilgilendiren Fındık Kokarca Zararlısının etkilerini daha çok görmeye başladık. Zararlının her geçen süreçte fındıkta büyük zararlar ve ekonomik kayıplara yol açtığını maalesef üzülerek görüyoruz. Giresun özelinde lokal olan bu zararlının da her geçen gün 500 rakımlara kadar ulaştığını, ormanlık ve bahçe altındaki alanlarda bile yoğun olduğunu gözlemliyoruz. Doğrusu evlerdeki, ahırlardaki vb. yerlerdeki yoğun ilaçlama ve mücadelelere rağmen kokarcanın uygun iklim koşulları ile yaşam döngüsüne devam ettiğini sahadan gelen bilgilerle müşahede ediyoruz.

Devletimizin, fındık kokarca zararlısı ile mücadele çalışmalarını önemsemekle beraber 2025 Yılı Nisan ayından itibaren bahçelerde yoğun bir mücadele başlatılmasının zorunluluğunu şimdiden öngörmek zorundayız. Özellikle samuray arısı üretiminin de bir o kadar hızlandırılması ve mücadelenin biyolojik bir denge esasına oturtulması bir zorunluluk arz ediyor. Bu konuda hepimize büyük görevler düşmekte.
Bir diğer konu ise TOBB öncülüğünde Letonya’da yapmış olduğumuz ziyaretlere değinmek istiyorum. Türkiye’nin, Letonya özelindeki bilinirliliği ve oradakilerin heyetimize göstermiş olduğu ilgi gerçekten yürekten ve göğüs kabartıcı boyutlarda idi. Bu anlamda TOBB’un küresel ölçekte üstlenmiş olduğu rolü bir kez daha görme fırsatı yakaladık ve başta TOBB Başkanımız M.Rifat HİSARCIKLIOĞLU’nun, Dünya Odaları arasındaki rol üstlenişinden gurur duyduk.

Ülkemizde ve Bölgemizde Fındıkta rol kaptırmamamız için birçok şeyi dikkate almamız lazım. Onun için tüm paydaşlar koordineli ve iş birliğiyle çalışmak durumundalar. Küresel fındık sanayisinin zevale uğramaması ve fındıklı ürünler sanayisinin başka alanlara kaymaması için Dünya fındık üretiminin de belirli periyot altına düşmemesi gerekiyor. Yani fındık yerine İkame ürünlerin çikolata sanayisinde fırsatı yakalamaması gerekiyor. Özellikle ülkemiz için çok önemli yere sahip olduğundan her seferde gururlandığımız Türk Fındığı’nın, Dünya piyasalarındaki üretim miktarının da 1990’lı yıllarda %90 oranlarından bu miktarın son yıllarda %65 aralığına düşmesi ve bunun yanında biyolojik zararlılarla ne derece tehdit altında bulunduğumuzu göstermeye yeterlidir diye düşünüyorum. Bu konuda tüm kesimler ortak hareket etmek zorundayız. Üretimdeki %25’lik kaybın Türkiye’den, Türk Üreticisinden ve Sanayicisinden gittiği göz önüne alındığında neleri kaybettiğimizin de muhasebesini acilen hep birlikte ortaya koymamız gerekiyor ve bu açığı kimler doldurmaya çalışıyor. Bu konularda geride bıraktığımız 35 yılın muhasebesini iyi yapmamız gerekiyor.

Özetle bu sayıda sözlerime son verirken tek bir noktaya dikkat çekmek istedim sevgili fındık dergisi dostları, geçen sayıda üreten ve kendi kendine yeten bir Türkiye için tarımda temelden başlayarak yeniliklere ihtiyacımız bulunmakta demiştim. Küçük kıpırdanmalarda olsa sektörümüzdeki katma değerli ürün üretimi bizleri çok sevindirmekte ama şuna da dikkat çekmek istiyorum bu çalışmaların Türk Fındığına değer yaratabilmesi için marka ve markalaşma yolunda da devlet otoritesinin birçok adımı ve teşviği de ortaya koyması lazım. Bir sonraki sayıya kadar bereketli ve bol kazançlarınız olması dileğiyle sağlıcakla kalın